Bir dostumuzu daha uğurladık. Gelecek güzel günleri hep birlikte paylaşma hayalimizde bir dostu daha eksik etti hayat bizden.
Anamızın elini öptük; oğlunu, yüreğinden kopan hayatını toprağa koyarken dudaklarımızla içmek istedik ağusunu, biraz olsun paylaşmak, azaltmak istedik sanki mümkünmüş gibi.
Cemevi avlusunun yakıcı güneşi, birbirini saran dostların kucaklaşmalarıyla gölgelendi. İbrahim Karakaya arkadaşımızın aramızdan ebedi ayrılığının verdiği ağır hava , hayatı umutla ören ayaküstü sohbetlerimizle hafifledi bir nebze.
Yaser Günday dostumuz da oradaydı. Bir gün önce aynı yerden uğurlamıştı ablasını sonsuzluğa.
Onunla da kucaklaştık.
Her ölüm erken ölümdür. Lakin,
kimisi varla yok arasında, kimisi yaşamak kadar canlıdır. Ne sesi, ne soluğu olmasa da çağrısı yankılanır, zamanlar boyu. O çağrı ki kelimelerle ezbere değil kendi etinde,tırnağında bedeninin her bir zerresinde dolaşan bir nehirdir. Her kıvrımında yeniden çoğalır kucaklaşır insanlığın denizinde.
Her ölüm ölmek değildir.
Yine ölüm adın kalleş olsun.
Umutlarını, gülüşlerini, dirençlerini bize miras bırakarak aramızdan ayrılan tüm dostlarımızı İbrahim Karakaya şahsında saygıyla selamlıyoruz.
Yaşam Ağacı Derneği Yönetim Kurulu
Sonraki yazı
1 Eylül Dünya Barış Günü Önceki yazı
MARŞLAR VE AĞITLAR’LA YENİDEN