Sanat-Felsefe ve Sanat-Politika konulu panelimizi gerçekleştirdik

Sanat-Felsefe ve Sanat-Politika konulu panelimizi gerçekleştirdik

Yerel Yönetimler konulu panelimizi gerçekleştirdik.
Metin-Kemal Kahraman kardeşler 4 yeni albümle geliyor
Kundakçı, kutsalı ateşe veriyor

Yaşam Ağacı Derneğinin düzenlediği Felsefe Tartışmaları başlıklı panelimiz 25 Kasım Pazar günü saat 14:00 da dernek merkezinde gerçekleştirildi.Katılımın yoğun olduğu etkinliğe panelist olarak AICA Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği üyesi akademisyen ve sanat eleştirmeni Yrd.Doç.Dr.Lütfiye Bozdağ, felsefeci  Mehmet Akkaya katıldı. Panelimize katılım sayısı oldukça yüksekti. Lütfiye Bozdağ Sanat tarihinde sanat iktidar ilişkisini önemli dönemlere vurgu yaparak anlattı. Sanat tarihinden eserler üzerinden Orta çağ skolastik düşüncenin reform ve rönesans hareketleriyle sekteye uğratılmasını sekülerimizm’in gelişiyle sanatın iktidarının da el değiştirdiğini ifade etti. Bozdağ, daha sonra 1789 Fransız ihtilali ve arkasından gelen sanayi devrimiyle modern döneme geçişi ve sanatın iktidar tarafından nasıl biçimlendirildiği konusuna dikkati çekti. Sunumunu sinevizyon gösterisiyle destekleyen konuşmacı, ele aldığı döneme ve konulara uygun eser örnekleri de sundu. Felsefeci ve yazar Mehmet Akkaya ise sanata felsefe penceresinden bakarak Hegel’in diyalektik sisteminde var olan varlık, doğa ve tin üçlüsünden söz ederek sunumuna başladı. Tin üçlüsünün içinde de öznel tin, nesnel tin ve mutlak tin’den bahsederek devam etti. Akkaya açısından Hegel’de; mutlak tin de kendi içinde üçe ayrılıyor: Din, Sanat ve Felsefe. Hegel’e göre mutlak tin; kendisini sanat, din ve felsefede açığa çıkartmıştır. Sanatın birinci momenti doğu dünyasıdır, Mezopotamya’yı da içine alır. Burada sembolik sanat (mimari) var. Akkaya İkici uygarlık olarak Antik Yunan ve Roma geldiğini burada heykelin egemen olduğunu vurguladı. Modern Batı dünyası üçüncü durak olarak romantik sanata karşılık geldiğine değinen Akkaya, sanatta ve doğada güzel var mıdır, sorularına da yanıtlar aradı. Sanat psikolojisi ve sanat sosyolojisi üzerinden hareketle estetik hazzın özelliklerini, sanatsal yargının içeriğini de tartışmaya açan konuşmacı estetik tavrın üzerinde de yoğunlaşmayı ihmal etmedi. Felsefeci Akkaya konuşmasının son kısmında da Marksist Estetik’in temel konu ve kavramlarına işaret etti. Sanat felsefesinde sorulmuş soruların da özetinin yapıldığı sunumda Hegel’in ve Marx’ın estetik ve güzel kavramıyla ilgili düşüncelerine yer verildi. İlk bölümün ardından verilen 15 dakikalık aradan sonra soru cevap kısmına geçildi ve burada yoğunlukla Marksist sanat ve felsefe anlayışı üzerine sorular yöneltildi, katkılar yapıldı. Panelin ilginç noktalarından birisi, tartışma kısmında toplantı atmosferinin daha da sıcak ve dinamik bir düzeyde gerçekleşmesiydi. Katılan üye ve Yaşam Ağacı dostlarının özellikle böyle içerik açısından nitelikli panellerin yapılmasının çok önemli olduğunu vurgulayarak derneğe ve dernek yönetimine teşekkürlerini ilettiler.Katılımcıların yönelttiği soruları panelistlerin cevaplamasıyla beraber panel sona erdi. Bizler Yaşam Ağacı Derneği olarak dostlarımızdan aldığımız bu güzel tebrik ve geri dönüşlere dayanarak bu ve benzeri etkinliklerin yoğunlaştıracağız.

Panelden görseller