“Kadınların yüzde 67’si ev işlerini tek başına yapıyor”

“Kadınların yüzde 67’si ev işlerini tek başına yapıyor”

Yeni Türkiye’de Kürtaj: Bekar Bir Kadının Deneyimi
Et endüstrisi kadınları nasıl nesneleştiriyor?
“Bu Kalabalığı Hatırla” belgesel serisinin ilk bölümü İstanbul Sözleşmesi

COVİD-19 sürecinde yapılan bir araştırmaya göre, kadınların yüzde 67’si ev işlerini tek başına yapıyor. Araştırma tüm yükün kadınların omzunda olduğuna dikkat çekerken, toplumun yüzde 54’ünün de işsiz olduğunu tespit etti.

Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını nedeniyle milyonlarca insanın yaşamında da önemli değişiklikler oldu. Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği, salgın hastalık ile birlikte değişen ev hayatı ve toplumsal ilişkileri araştırdı. KONDA Araştırma ile yapılan çalışmaya, 18 yaş ve üzeri Türkiye nüfusunun ev içi işlerin, evde bakım hizmetlerinin, çalışma pratiklerinin ve zaman kullanımlarının salgın hastalık öncesi ve salgının farklı dönemlerindeki verilerini ortaya koydu.

22-24 Ekim 2021 tarihlerinde KONDA tarafından yapılan araştırmanın sonuçları şöyle:

“Toplumun yüzde 54’ü şu anda çalışmıyor. Toplumda işgücüne dahil olanlar toplumun yarısından daha az. İstihdamda olanların yüzde 85’e yakını ofise/ fabrikaya/ işyerine gidiyor. Salgın döneminde evde çalışma veya dönüşümlü olarak ev ve işyerinde çalışma sistemine geçenlerin sayısı artmıştı. Toplum haftada ortalama 48 saat çalışıyor. Her 5 kişiden 1’i ise 60 saatten daha fazla çalıştığını söylüyor. Toplumun 5’te 1’i sigortasız çalışıyor. Eğitim seviyesi azaldıkça sigortası olmayanların oranı artıyor. Her 5 kişiden 1’i salgın zamanında işten çıkarılmış veya işini bırakmış. Salgın dönemi sürekli gündeme gelen işten çıkarılanlar ve işi bırakmak zorunda kalanların toplumun yüzde 20’sini oluşturduğunu görüyoruz.

“Tüm yük kadınların omzunda”

Ev işi ve bakım emeği yükü kadınların omzunda. Kadınların yüzde 67’si ev işlerini tek başına yaparken evli kadınların yüzde 75’i ev işlerini tek başına yapıyor. Bakıma muhtaç bireylerin bakımından da genellikle kadınlar sorumlu. Toplumun yüzde 83’ü ‘Tüm çocuklu aileler için kaliteli kreş ve anaokulları hizmeti sağlanmalıdır’ diyor. Toplumun yüzde 94’ü ‘Yaşlı, engelli, hasta bakımı için kamu kurumlarının ve belediyelerin evde bakım hizmeti sunması gereklidir’ diyor.

“Toplum daha az uyumaya başladı”

Her 10 öğrenciden 1’i online eğitime katılamadı. Salgın döneminde eğitim konusunda kurumların ve bireylerin bu duruma hazırlıksız yakalanması nedeniyle online eğitim alması gereken her 10 öğrenciden 1’i bu sürece dahil olamadı. Toplum daha az uyumaya başladı. Salgın döneminden bu yana uyku ve diğer işlere ayrılan zamanlarda ciddi bir değişim yaşandı. Salgın döneminde toplum geneli günde yaklaşık sekiz buçuk saat uyurken şu anda yaklaşık yedi buçuk saat uyuyoruz. İnternet ve televizyonla geçirilen zaman ise salgından bu yana yaklaşık dört buçuk saat azaldı.

“Kadınların 9 saati ev işleriyle geçiyor”

Gün içinde zorunlu işlere ayrılan zaman, televizyon ve internete ayrılan zamandan biraz fazla. Ev işleri, eğitim ve işe toplamda 6 saat ayrılırken, internet ve televizyona toplamda 4 buçuk saat zaman ayrılıyor. Erkeklerin bir günde iş ve işlerine ayırdığı zaman toplamda yaklaşık 5 buçuk saat, kadınlarda ise bu süre 5 saat. Erkekler ev işlerine bir günde yarım saat zaman ayırırken kadınların yaklaşık 3 buçuk saati ev işleriyle geçiyor. Ev işi ve işe ayrılan toplam sürede çalışan kadınların yükü oldukça fazla. Çalışan kadınların bir gününün 9 saati ev işleri ve iş ile geçiyor. Ev kadınlarının ise 4 buçuk saati ev işi ile geçiyor. Kadınların yüzde 67’si ev işlerini tek başına yaparken evli kadınların yüzde 75’i ev işlerini tek başına yapıyor. Bakıma muhtaç bireylerin bakımından da genellikle kadınlar sorumlu. Hanedeki bebek bakımını tek başına yapanların yüzde 93’ü, engelli, hasta, yaşlı bireylerin bakımı tek başına yapanların ise yüzde 73’ü kadın.

“Yaşlılar zamanı televizyon karşısında geçiriyor”

Televizyon ve internete ayrılan zamanlarda gençler ve yaşlılar arasında büyük bir fark mevcut. Gençler daha çok internetle yaşlılar ise televizyonla zaman geçirmeyi tercih ediyor. 18-32 yaş arasındakiler bir günde yaklaşık olarak 3 saatlerini internette geçirirken 49 yaş ve üzeri 4 saatini televizyon izleyerek geçiriyor. Metropolde yaşayanlar günde yaklaşık 8 saat, kentte yaşayanlar 7 buçuk saat, kırda yaşayanlar ise 7 saat uyuyor. Kırda yaşayanlar güne daha erken başlayıp günü daha erken bitiriyor.

“Kadın ve erkek arasındaki fark büyük”

Kadınlar erkeklere göre ev işlerinden daha çok sorumluyken tüm kümeler arasında ev işleri, yaşlı, engelli, hasta, bebek bakımı konusunda en çok yükü olan ve bu işler dolasıyla iş yükü konusunda en çok zorlanan küme ev kadınları. Kadın ve erkeklerin salgın döneminde daha çok yaptıkları aktivite ve işlere bakıldığında ise, erkekler kadınlara göre tadilat/tamirat ve bağ bahçe işleriyle daha çok ilgilenmiş ve işe daha çok gitmiş. Kadınların daha fazla yaptığı şeyler ise ev işleri. Pandemide kadınların yüzde 75’i daha çok temizlik, yüzde 74’ü daha çok yemek yapmış. Erkekler arasında bu oranlar sırasıyla yüzde 22 ve yüzde 19. Bunun yanında kadınların çamaşır, bulaşık ve bebek bakımı ile de erkeklerden daha çok ilgilendiğini ve bu farkın çok büyük olduğunu görüyoruz.

Halkın yüzde 54’ü işsiz

Halkın işgücüne dahil olanlar halkın yarısından daha az. Şu anda toplumun yüzde 54’ü çalışmıyor. Çalışanların yüzde 85’e yakını ofise, fabrikaya veya işyerine gidiyor. Salgın döneminde evde çalışma veya dönüşümlü olarak ev ve işyerinde çalışma sistemine geçenlerin sayısı artmıştı. Şu anda ise toplumun yüzde 85 gibi önemli bir bölümü çalışmak için ofise/fabrikaya/ işyerine gidiyor. Hanenin geçimi genellikle hanedekilerin maaşı ile sağlanıyor. ‘Evinizin geçimini hangileriyle sağlıyorsunuz’ şeklinde sorduğumuz soruya verilen cevaplar neticesinde toplumdaki her 4 haneden 3’ünün geçiminin hanede çalışanların maaşları ile sağlandığını tespit edildi.”